ÖZGÜRLÜK ÇÖZÜMLEMESİ

Yarım saatir kafasını dayadığı camdan uzaklaştı, tilki uykusundan uyandı. Dışarıya bir göz attı. Otobüs karanlıktı, dışarısı daha karanlık. Siyaha yakın bir yeşildi dışarısı, gökyüzü siyahga yakın lacivert. Uçuruma bakmakj ürpertti içini.
Artık otobüsün sağ tarafından tabelaları görebilmek için bilet almıyordu. Yolları ezberlemişti – otobüsün sağ trafından. Uşak’ta olmalıydı. Yolun yarısı bitmişti. Kulağındaki ses “ ah şu kalbim, nasıl da inandı sana” diye neşeli neşeli şarkı söylüyordu.
Otobüs dağın içinden geçmeye devam ediyordu. Uçurum hala korkunç görünüyordu. Ama bir tarafı hoşlanıyordu bu korku halinden. Bakmaya devam etti. Özgürdü. Uçurumların kıyısından geçecek kadar özgürdü.

Okumaya devam et