IT’S THE FIRST DAY OF REST OF MY LIFE

İnsanlar çeşit çeşittir. Her insan ayrı bir dünyadır derler ya, yalan! Onun aslı her kadının farklı olduğu ve farklı dünyaları olduğudur. Erkeklerse çok fazla tipik özellik taşır. Bu bir dezavantaj veya aşağılanma olarak görülmemeli. Bu, kadınların şansıdır.

Erkekler, kadının neye tepki vereceğini önceden bilemezler. Sadece tahminde bulunurlar. Kadınlar ise, erkeğin her adımını bilir. Bu noktada, kadınlar salaktır. Her ne kadar çoğunlukla, erkekler tarafından oldukça zeki varlıklar olarak tanımlansa da kadınların büyük bölümü salaktır. Bunun sebebi ‘baba’ya bağlanabilir ancak; her zaman geçerli değildir. Mükemmel bir ailesi olan bir kadın da aynı salaklığı yapabilme kapasitesine sahiptir (mükemmel bir aile yoktur elbetteki, bu şartlardaki en iyi aileye mükemmel sıfatını yüklüyoruz.).

Kadınlar anlayış bekler. İnsan bazında bakarsak, Kendini anlayamamış bir insanın başka bir insan tarafından anlaşılması oldukça güçtür. Fakat kadınların muhteşem hayal gücü burada devreye girer. Yeni tanıdığı ve hoşlandığı her erkeğin onu anlayabileceğini, bitmez tükenmez yanlış anlaşılmalarının, yine erkekler tarafından aşağılanmasının, kırıldığı her noktanın o erkek tarafından telafi edileceğini düşünür. Bunu yapmıyorsa, gerçekten oldukça çok “şey”i baskı altındadır.

Bunu yapmadığını söyleyen kadınlar var (bu bir paragraf başı cümlesi olmamalıydı Tdk’ya göre.). Kendini olabildiğince özgür- her anlamda -hissettiğini söyleyecek kadınlar olcaktır. Bu şeraitte dahi yalan söyledikleri aşikardır (kendilerine bile). Çünkü her kadın – ne yaparsa yapsın – (hatta eski sevgilisinin yeni sevgilisini camdan atsın) şefkat görmeyi hakettiğini söyler.Bu durumda da varlığını erkek üzerine kurgulamaya devam eder. Her ne kadar klişe olursa olsun- evet varlığını erkek üzerine kurgular. özgürlüğü, tutsaklığı, iktidarı, muhalefeti hepsi erkek üzerindendir. Sanırım bu kadınların yüzhyıllık bilinçaltından kaynaklanıyor.

Bu durumda yapılacak şey -bence- öncelikle kadınların vaziyetinin erkeklerin kaburga kemiği olmasından ibaret olduğunu kabul etmesidir. Eğer ki bir gerçek bir özgürlük isteniyorsa bunu kabullenmekle başlamalı. Sonrasında adım adım kendi özerliklerine doğru ilerlemeleri gerekiyor. Özgürlük mü? En az bir yüzyıl var (iyimser bir insanım.).

Not: Duygusal bir bağımsızlık tamamen kadınların kendi bilinçaltlarından kurtulmalarıyla kadınların elinde olan bir şeydir.