TZİBAERİ

Sigara yaşamının son demleri olduğunu bildiği halde sabırsızlıkla çakmağını bekler. Sigara, çakmağına tutkuyla bağlıdır. O sigara, çakmağın tükettiği ne ilk ne son sigaradır. Sigara bunu bilir ama aşkın gözü kördür. Sigara bir deli aşıktır, pervanedir çakmağına.
Çakmak ise umursamaz sigarayı. Bir sigarayı daha tükettiğinin farkında bile değildir. Hayat doludur, yakacağı çok sigara vardır daha. Çakmak bir kazanovadır, poligamiye aşık bir bedbahttır aslında. Ama ölümsüz sanır kendini ve yaktığı her sigara onun övünç kaynağıdır.
Çakmak sigaraya doğru yaklaşır yavaşça. Okşar gibi bakar ona. Sigara mutludur. Olgun bir mutluluktur onun ki… Bilir başına ne geleceğini ama kaçmaz ondan.Olduğu yerde ona yaklaşmasını bekler. Sonra çakmak ısıtır sigarayı. Çıkarmıştır alevini ortaya. Sigara bekler. Çakmak daha çok yaklaşır. Yaklaştıkça terlemeye başlar sigara. Ama kaçmaz. Sonra çakmak bir adım daha atar ve birden alev alır sigara. Canı acır. Çakmak kaçar, sigaranın alevi söner. Ama derinden yanmaya devam eder. Çakmak uzaklaşır, sigara aşkının gözyaşları olan dumanlarını yayar etrafa. Çakmak yeni sigaraları yakmak için dinlenmeye çekilirken, sigaranın canı acır, daha çok ağlar. sonra sigara durulur, yavaştan ve derinden sessizliğe gömülür. Birisi onu kül tablasının derinliklerine bastırıp acısını dindirmiştir çünkü.