Martı Sesi
Bir martı sesi uyandırır çığlıkla dalgınlıktan heceyi,
Sonsuz olur gülüşlerim o vakit,
Ne varki derinlere gömülü hayalinin hayaleti yok saymakta ruhumu hala,
Oysa varsayımlarım…
Salkım gibi kıvranıyorum şimdi boşluklara,
Geceyedir sensiz direnişlerim,
Sen sessiz çığlıklarım, sen masum gülüşlerim, sen ilk reddedilişlerim,sen nöbetsiz sabahlarım,
herşey bi kenara ahh bu varsayımlarımm..
Her Varsayım bir vazgeçişin en kolay yolu,
Kocaman dünyanın elbet vardır bir sonu,
Ama …
Galiba senin için biraz erken oldu bu.
Bakma sen bana sen varken de gülerdim,
Bir kaç yalan söylerdim küçük ama sen de gülerdin.
yani gülerdik…
Güneş kadar masum tutulduk biz,
Ne bir dost ,ne bir düşman
Yoktu belki hiçkimsemiz,
Olsun olmasın da zaten,
Konuşmasınlar, görüp duymasınlar bizi,
Bırak karda it gibi sürsünler izimizi…
Dünya devam ettiği kadar dönmeye,
Okyanuslar şahidimdir seni sevmeme,
Bazen soruyorum da kendi kendime,
Ya seni unutursam diye.
Oysa ne mutlu ki,
“unutmanın en anlamlı şekli,
seni yeniden hatırlamak oluyor her seferinde”…