Bir Zamanlar Orada
Görkemli bir hafta sonuydu!.. insanlar birbirlerini vurmuş, fahişeler ucuza mal olmuş, 3 kişi aynı anda altın vuruş yapmış, bir kız çocuğu 7 kişi tarafından ölesiye dövülmüş ve tecavüz edilmişti, bir kadının el parmakları kesilmiş ve diri diri sokağa salınmış, Bir “baba” ayrıldığı karısının karnından çocuğunu çalmıştı; ben kendimi çok sakin hissediyordum!.. bu olayların hiç birinde etkim yoktu!.. hatta olaylar bana ben olaylara yabancıydım!.. gazete ve televizyonun şaşasının sarsılmasını engelleyen kan; şiddet-sex her yerdeydi!.. Atv tacize uğrayan kadının mağduriyetini yayınlayıp arkasından kendisi kadınları taciz etmemişti bile(yani böle bişe yaptı; önce taksimde yılbaşı ardından Antalya’da etek altı yaptı)
Çıplaklığın bir anlamı yoktu; çok soğuktu!.. kafamı kaldırdım, gözlerimi diktim bağrışmaların üstüne, çok garip bir kavga süregelmekteydi. Bir adam küsküden farksız yumruklarıyla 3 gencin amına koyuyordu. Yerden kalkan yumruğa hak kazanıyordu ve ben donmadım; durup izlemedim!.. diğerlerinin aksine yürümeye devam ettim, farklı olmalıydımya: sikimde olmamıştı!.. hava soğuktu ve edindiğim evime ulaşmalıydım!..
Evin önüne gelip kapıyı çaldım!.. içerde kimsenin olmadığı sonradan geldi aklıma!.. açım kapıyı (şahsımın anahtarıyla) ısınmak için beklemedim soyunup yatağa girdim!..
Ben son paramla aldığım maltepeyi canı gönülden içerken yıldız kaydı!(göktaşlarının en aptallarından biri atmosfere girdi) Ben onu görmesem de ona bakıp dilek tutanlara uzun uzun küfrettim!.. sigaram bitti, yensini yaktım. Birkaç arkadaşımı aramak geldi içimden ama yapmadım. Gözlerimi yumup uyudum!.. önce adayı sonrada trendeki kadını gördüm!.. yokuştan koşup dereye vardım ve gözlerimi açtığımda bir sigara daha yaktım. Aklıma gelen ilk kadın-erkek figürüyle 31 çektim ve yeniden uyudum!..
Hayatımın 3 haftasını daha böyle geçirdim. Babamdan para geldiği için mutluydum! Sanırım içkiye harcamadım parayı ona mutlu değildim!.. kendimden ne kadar nefret edebileceğimi birkez daha düşündüm rüyamda ve uyumaya devam ettim. Adayı gördüm, trendeki kadını gördüm.
Görkemli bir hafta sonuydu!.. insanlar birbirlerini vurmuş, fahişeler ucuza mal olmuş, 3 kişi aynı anda altın vuruş yapmış, bir kız çocuğu 7 kişi tarafından ölesiye dövülmüş ve tecavüz edilmişti, bir kadının el parmakları kesilmiş ve diri diri sokağa salınmış, Bir “baba” ayrıldığı karısının karnından çocuğunu çalmıştı; ben kendimi çok sakin hissediyordum!.. bu olayların hiç birinde etkim yoktu!.. hatta olaylar bana ben olaylara yabancıydım!.. gazete ve televizyonun şaşasının sarsılmasını engelleyen kan; şiddet-sex her yerdeydi!.. Atv tacize uğrayan kadının mağduriyetini yayınlayıp arkasından kendisi kadınları taciz etmemişti bile(yani böle bişe yaptı; önce taksimde yılbaşı ardından Antalya’da etek altı yaptı)